sadettin kaynak

quantitatif
karadeniz kökenli bir ailenin çocuğu olarak istanbul taşkasap’da doğdu. babası din bilgini alaattin efendi’dir. ilahiyat fatültesi’den mezun olan sadettin kaynak genç yaşında hafız olmuştur. musiki öğretmenleri; hafız melek efendi, hafız kaşımpaşa’lı küçükpiyale camii imamı cemal efendi, neyzen emin dede (yazıcı) ve muallim kazım uz’dur. sadettin kaynak sultanselim ve sultanahmet camii başimamlığı ve hatipliği görevlerinde bulunmuştur. dini musiki ile din dışı musikiyi birlikte yürüten ender hafız ve hanendelerdendir. hanende (okuyucu) olarak ününü hafız kemal ile birlikte columbia için yapmış olduğu taş plak kayıtlarıyla sağlamıştır. plaklara gazeller, kasideler, ilahiler, fasıl şarkıları okumuştur. yine plaklara ilk türkçe ezanı seslendiren de sadettin kaynak olmuştur. pek çok plak kaydının yanı sıra yurt dışı konserlerinde bulunmuş, bestekarlığı da 1926 yılında hüzzam şarkısı “hicran-ı elem” ile başlamıştır. 20. yüzyılın en yaratıcı bestecilerinden biri sayılır ve günümüze ulaşan (oğlu günaydın kaynak’ın tespitine göre 330 kadar) eser bırakmıştır. eserleri plaklara, kasetlere alınmış, radyo ve tv.ler de solistler, korolar tarafından yıllardır aralıksız olarak seslendirilmiştir. 1940 ve 1950 yılları arasında seksenin üzerinde film için beste yapmış, mısır filmlerinin müziklerini türkçeleştirmiştir. pek çok öğrenci yetiştiren sadettin kaynak, felç geçirmiş ve 3 şubat 1961 günü haydarpaşa numune hastanesinde vefat etmiştir. merkez efendi mezarlığında gömülüdür.(bilgi:kalan müzik)
quantitatif
okuduğum yazıların birinde usta’nın sahne hayatına son verişinin(jubilesi)adına yapılan takdime gazatelerde aktarılan pek çok sanatcı,öğrencisi gelmemiş,usta bestekarı yalnız bırakmışlardır.yalnız munir nurettin selçuk gelip geceye eşlik etmiştir.hoca,gece ile ilgili şunları söylemiş:sadettin kaynak’ da bir köşede koltuğa oturmuş gelen ve okumak lütfunda bulunan sanatkarlara teşekkür ediyordu. sonsuz bir sevinci yüzünde okumak gayet kolaydı...buna rağmen bakışlarında yorgun bir ifade mevcuttu. " neler hissediyorsunuz ?" sualim karşısında bir an duralayan hoca : "sağ olsunlar, beni ihya ediyorlar" cevabında bulundu.(alıntı;ülkü erakalın)
velhasıl usta’ya yakışan bir uğurlama töreni yapılamamış.geceye katılacağını söyleyenler gelmemiş ve büyük saygısızlık etmişlerdir.
quantitatif
eserlerinden bazilari:
ela gözlerine kurban olduğum
niçin baktın bana öyle
menekşelendi sular
ayrılık yaman kelime
yad eller aldı beni
benim yarim gelişinden bellidir
tel tel taradım
muhabbet bağına girdim
enginde yavaş yavaş
yollarına gül döktüm
yine bahar oldu
bir rüzgardır gelir geçer
ne yaptım kendimi nasıl aldattım
perişan ömrümün neşesi soldu
elbet gönüllerde sabah olacak
kalplerden dudaklara
leylakların hayali
mehtaba bürünmüş gece
çıkar yücelerden haber sorarım

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol